Mesleki Eğitim ve İş Hayatına Yönelik Eğitim Modelleri

Günümüzde eğitim sistemleri, kendini yenileyerek küreselleşen dünya şartlarına uyum sağlamaya çalışmaktadır. Özellikle eğitim sonunda bireylerin alanında vasıflı ve mesleğin gereklerini yerine getirebilen bireyler olmaları istenmekte, bu yüzden de eğitim sistemleri ile de bu noktada daha kaliteli eğitimin nasıl olabileceğine dair çalışmalar yapılmaktadır. Ülkemizde de olmak üzere daha birçok ülkede, mezunların iş hayatına yönelik eğitim sistemleri geliştirilmeye başlanmış ve bunu görece olarak başarmış ülkelerin eğitim sistemi modelleri incelenerek, kültürel yapıya uygun temelleri atılmaya başlanmıştır. Üstelik bu yeni eğitim sistemlerinin bazıları pilot uygulama olarak ülkemizdeki bazı üniversitelerde uygulanmaya başlanmıştır. Bu durumda ülkemizde mesleki eğitim sistemlerine verilen önem de günden güne artma eğilimdedir. Çünkü hem öğrenciler olsun hem de bireyler hemen hemen herkes değişen dünya standartlarına uyum sağlamak ve bir meslek grubuna mensup olmak zorunda kalmaktadır. Bu sebeple üniversite okurken ya da mezuniyet sonrası lisansüstü eğitim durumunda, iş hayatına yönelik eğitimler ve eğitim modellerinin önemi oldukça fazladır.

İş yaşamına adapte olmanın yanı sıra iş hayatında başarı sağlamak için, ülkemizde planlanan ve yakın tarihlerde uygulamaya gidilecek olan bazı eğitim tasarıları vardır. Bunlardan biri CO-OP eğitim sistemi adı verilen iş yaşamına yönelik eğitim sistemidir. Amerika, İngiltere ve Almanya dâhil sanayide ve birçok alanda gelişmiş olan ülkelerce uygulanan bu eğitim modelinin ülkemizdeki adı ortak eğitimdir. Ortak eğitim modeli, akademik yani teorik eğitimin yanında, öğrencilerin iş hayatına hazırlanması amacı için mesleki eğitim modeli ile birlikte öğretilmektedir. Bu model ile amaçlanan, bireylerin teorik bilgilerin öğreniminin yanı sıra iş yaşamına yönelik de tecrübe kazanarak, mezuniyet öncesi ve sonrası bireylerin kolayca iş yaşamına adapte olmalarını sağlamak ve işlerini en iyi şekilde kaliteli ve verimli bir şekilde yapmaları için yönlendirmektir. Bu eğitim model 1906’da Herman Schenider ile tanınmış ve ilk önce de gelişmiş ülkelerde uygulamaya konulmuştur. Ülkemize ise ilk defa 1997 yılında Orta Doğu Teknik Üniversitesi tarafından mühendislik bölümünde uygulanmış fakat istenen başarıyı elde edemediği için yürürlükten kaldırılmıştır. Fakat 2005 yılında TOBB Ekonomi Üniversitesi tekrar uygulama koymuş ve tüm yönleriyle uygulamaya başlayan tek üniversite durumuna gelmiştir. Bunun yanında ileride bu eğitim modelinin gelişmiş bir tasarısının yürürlüğe girmesi için çalışmalar yapılmaktadır. Böylece meslek eğitim modelinin günümüz şartlarına uyum sağlaması amaçlanmaktadır.

Bir başka iş yaşamına yönelik eğitim modeli de, oldukça yeni olan 7+1 eğitim modelidir. Öğrenciyi iş hayatına hazırlayan eğitim sistemi sloganıyla teknoloji fakültelerinde yürürlüğe girmiştir. Şimdilik sayılı üniversitelerde uygulanan bu yöntem de ortak eğitim modeline benzemektedir. Sanayi ve akademik bilgi öğreniminin bir arada görüldüğü bu sistemde, özellikle öğrencilerde mühendislik eğitimin yanı sıra sanayi sektörü ile de işbirliği yaparak teknolojinin bu alanlarda kullanılmasını sağlamak amacı gütmektedir. Bu sayede hem sanayi sektöründe vasıflı bireylerin yetişmesini sağlamak hem de öğrencilerin akademik bilgilerini pratik kullanıma dökmeleri sağlanır. Henüz yeni olan bu eğitim modelinin geliştirilmesine ve uygulanmasına yönelik çalışmalar da halen devam etmektedir.

Ayrıca tam olarak mesleki eğitim modeline yönelik bir uygulama olmasa da uzaktan eğitimin de mesleki çalışmada bulunan yani hem okuyup hem de çalışan bireyler için bu süreci oldukça kolaylaştırmaktadır. Bu yönüyle de mesleki iş yaşamına yönelik faydası olduğu söylenebilir. Birçok üniversitede birçok bölümde uygulaması görülen bu eğitim modelinin de çalışmaları sürmekte, daha kaliteli eğitim şartlarının sağlanmasına yönelik tasarılar geliştirilmektedir.